12 Ağustos 2016 Cuma

boşluğa notlar.


Yüreği bozkır olanın dili kurak olur. Telaşım yağmur duası. Ötesi nasip kısmet.

Gün olur gözlerin düşer suya Gün olur kokun toprağa. Güz olsa da kalbimin mevsimi Gün olur aşk da düşer bahara

Ah şu göğsümdeki büyük boşluk,
ah rüzgar almaz havasız içim,
Üzülme bak "Ay" bile halimi çalmış,
o da yarım bu gece.

Çaresi yok bir hastalık diyorlar Usul usul öldürürmüş Ölmek,ne mesele sevgilim Ya bulaşırsa diyorlar Sevemezmişim seni 'Karantina' diyorlar

Üstad eksik bırakmış şiiri,
ölesiye çırpınışlar da aşka dahil,
sessiz çıldırışlar da.

En güzel anların, en güzel anı,
yaşanmadan önceki bir tık önceki anı.

Lanetlenmiş zamanların insafında
hayatçılık oynuyoruz.
Kimine aşık rolü düşmüş,kimine o role figüranlık.
Sorun şu ki kimse oynadığını bilmiyor

Yatılı okul zamanlarından kaptığım bir virüs bu;çocuktum ve ben ençok akşam oldu mu özlerdim annemi. Bu yüzdendir akşamları hüznümün ağrısı

Siyah perdelerin güneşi kapattığı karanlık odalardan geldik bugüne, aydınlık nedir beyim? Ay'dan arda kalmış sabahlarda paketlendi gençliğim

Ben seni yarın kadar ümitli sevmişken, sen bana dününle imtihan olma. Beni bugünümden yaralama.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder