8 Ağustos 2016 Pazartesi

Ahmet kaya'ya saygıyla ya da ölmek ne garip şey anne

Kahır gelir oturur
yüreğinin orta yerine
Zamansız, sormasız.
Zaman ikiye bölünür
Gece gündüze dargın
Sabahlar uzak saatlerde.

Öfken yumruk olur
Her söz hançer,
saplanır sırtına
Yaşanmışlıklar,
Geçmiş,
Gelecek günlerin umudu
Oyar kalbini
Gül kırmızı
akar da akar.

Yumruklanan duvar şaşkın
Sessiz çığlıklar panik
Ölmek istiyorum
Ölmek.
Yakın bedenimi
Küllerimi serpin  gül diplerine
Dikenine katlanmasın kimse.

Yer, gök
O derin boşluk
Ozon tabakası
Zehir saçıyor
Beynim kimysal atık
Dilim ateş
Sevgim acıyor
Gözlerim karadeniz.

Varsa imkan
Sorabilsem
Ne istedin sevgimden
Söyle lan
Ne istedin benden?

Babaanemin nefesinde
Küçük bir rüzgar
Seni fısıldıyor ruhuma
Oysa hayır!
Dualar ediyor
Kurtarabilmek  için
içimdeki senden beni
Biz tanrıyı kıskandırdık
Şimdi bu neyin  nesi?

Ben bir ay'a taptım
Bir de sana
Bir nazımı sevdim
Bir de sana yazan
Acemi şairliğimi.
Ama onlar senin yanında şimdi
Ben kaldım üryan
Ölümle başbaşa.

Ben artık nasıl severim oğuz atayı
Nasıl gezerim bu şehrin sokaklarını
Kime anlatabilirim meramımı
Kahveyi, çayı
Bir de sanan çalan şarkıları?

Başkaydın sen hani
benzemezdi naylon aşklara
Aynı ekmeği koparmadık mı ucundan
Suyumuzu içmedik mi aynı tastan
Söylesene be umarsız
Ben yeşermişken ıhlamur gibi
Bu kadar acıyla
Nasıl başeder insan.?

Annem olmasa
Var mı intihar öneriniz
Öyle birden olmasın
Yine de vaktim olsun
Seni düşünmek.
Son nefesim sen
Son hatıram sen
Sonsuzluğa emanet.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder