18 Ağustos 2016 Perşembe

iç acıların toplamından hallice

sana yazacak şiirlerim var elbet
sana söylenecek türkülerim, 
geceye astığım kelimelerden 
karanlığa çaldığım ıslıklardan
sabaha ısmarladığım 
ümitlerden hallice.

sana adanacak bir kalbim var elbet
sana verilecek bir ömrüm
zamanda terk edilmiş aşklardan bakir
mutluluktan azade bir hayat öyküsü
anın elinde çırpınan 
bir beyhudelikten hallice. 

şimdi şiirlerim sevdaya, 
türkülerim yaraya.
kalbim senin, 
ömrüm ikimizin!
sevebildiğinden 

hallice...

melankolik deneme

Çıkmaz sokaklarda 
sıkışmış bir kaçağın, 
kaçabilme ihtimaline sıkıştırmıştım 
oysa o son nefesi! 
Sen geçiyordu içinde, 
ve gözde süzülen o soluk suretin. 
Sağım solum kağıttan hayaller, 
önüm arkam ölü ruhlar kalesi. 
Kaçamazdım ben sana!  
Esaretim kendimde saklı,
Kaçamazdım ben sana
Sen özgürlük kadar yasaklı.
ölü kuşlar havalanır üstümde
Uzaklara sürgün ümitler
Gece lambasının şavkına tutunmuş 
kelebeğin kanatlarına yüklemişim geçmişi. 
Yarınım karanlıkta gizli. 
Şimdi heybemde
Sadece suretin,
Suretinde gözlerin,
Gözlerinde kendim. 
Bir de yüreğinde
Küçük bir mutluluğa avuç açmış
ellerim.
Anlıyor musun
ölümü bekler gibi 
öylece beklerim...

tanrı misafiri

Git şimdi, zamanı değil
Gözümü alan sokak lambalarının sersemiyim, 
kafa karanlık
Ağzım bira kokuyor, 
mesanem dolu.
Beraber vurulan kadehlerden sakladığım 
hatırana sardım 
bira kutularımı, 
içtiğim sen! 
Sen yoksun yanımda
gözlerin  yok
Oksijeni çok bu şehrin 
ama hayat yok.
Kibrit niye biter ki şimdi?
Yakacaktım ümitlerimi
Yakacaktım  bu şehri,
'Gidiş'indeki tüm fiilden isim türemişlikleri.
Gittin mi çoktan? 
Git' me!
Yolun açık olsun
ışığın bol.
Ben dönemem geri
Dönecek yerim yok.
Çok oldu hayat
Bu kadar tanrı misafirliği yeter dünyaya
Biraz da ben olayım misafir, 
tanrıya.

12 Ağustos 2016 Cuma

boşluğa notlar.


Yüreği bozkır olanın dili kurak olur. Telaşım yağmur duası. Ötesi nasip kısmet.

Gün olur gözlerin düşer suya Gün olur kokun toprağa. Güz olsa da kalbimin mevsimi Gün olur aşk da düşer bahara

Ah şu göğsümdeki büyük boşluk,
ah rüzgar almaz havasız içim,
Üzülme bak "Ay" bile halimi çalmış,
o da yarım bu gece.

Çaresi yok bir hastalık diyorlar Usul usul öldürürmüş Ölmek,ne mesele sevgilim Ya bulaşırsa diyorlar Sevemezmişim seni 'Karantina' diyorlar

Üstad eksik bırakmış şiiri,
ölesiye çırpınışlar da aşka dahil,
sessiz çıldırışlar da.

En güzel anların, en güzel anı,
yaşanmadan önceki bir tık önceki anı.

Lanetlenmiş zamanların insafında
hayatçılık oynuyoruz.
Kimine aşık rolü düşmüş,kimine o role figüranlık.
Sorun şu ki kimse oynadığını bilmiyor

Yatılı okul zamanlarından kaptığım bir virüs bu;çocuktum ve ben ençok akşam oldu mu özlerdim annemi. Bu yüzdendir akşamları hüznümün ağrısı

Siyah perdelerin güneşi kapattığı karanlık odalardan geldik bugüne, aydınlık nedir beyim? Ay'dan arda kalmış sabahlarda paketlendi gençliğim

Ben seni yarın kadar ümitli sevmişken, sen bana dününle imtihan olma. Beni bugünümden yaralama.



8 Ağustos 2016 Pazartesi

Ahmet kaya'ya saygıyla ya da ölmek ne garip şey anne

Kahır gelir oturur
yüreğinin orta yerine
Zamansız, sormasız.
Zaman ikiye bölünür
Gece gündüze dargın
Sabahlar uzak saatlerde.

Öfken yumruk olur
Her söz hançer,
saplanır sırtına
Yaşanmışlıklar,
Geçmiş,
Gelecek günlerin umudu
Oyar kalbini
Gül kırmızı
akar da akar.

Yumruklanan duvar şaşkın
Sessiz çığlıklar panik
Ölmek istiyorum
Ölmek.
Yakın bedenimi
Küllerimi serpin  gül diplerine
Dikenine katlanmasın kimse.

Yer, gök
O derin boşluk
Ozon tabakası
Zehir saçıyor
Beynim kimysal atık
Dilim ateş
Sevgim acıyor
Gözlerim karadeniz.

Varsa imkan
Sorabilsem
Ne istedin sevgimden
Söyle lan
Ne istedin benden?

Babaanemin nefesinde
Küçük bir rüzgar
Seni fısıldıyor ruhuma
Oysa hayır!
Dualar ediyor
Kurtarabilmek  için
içimdeki senden beni
Biz tanrıyı kıskandırdık
Şimdi bu neyin  nesi?

Ben bir ay'a taptım
Bir de sana
Bir nazımı sevdim
Bir de sana yazan
Acemi şairliğimi.
Ama onlar senin yanında şimdi
Ben kaldım üryan
Ölümle başbaşa.

Ben artık nasıl severim oğuz atayı
Nasıl gezerim bu şehrin sokaklarını
Kime anlatabilirim meramımı
Kahveyi, çayı
Bir de sanan çalan şarkıları?

Başkaydın sen hani
benzemezdi naylon aşklara
Aynı ekmeği koparmadık mı ucundan
Suyumuzu içmedik mi aynı tastan
Söylesene be umarsız
Ben yeşermişken ıhlamur gibi
Bu kadar acıyla
Nasıl başeder insan.?

Annem olmasa
Var mı intihar öneriniz
Öyle birden olmasın
Yine de vaktim olsun
Seni düşünmek.
Son nefesim sen
Son hatıram sen
Sonsuzluğa emanet.





5 Ağustos 2016 Cuma

Gündeme dair


Ben yıldızlara bakıyorum,
Bakmak da  sayılmaz
Gözlerine dalıyorum
Rüzgar enseme vuruyor
Nefesindir diyorum
başımı çeviriyorum.

Sigara yakıyorum
Önce Küçük bir yazı
Üç beş bardak çay,
Kafa bi bilmiyon tabi
Sen, diyorum
Bir yerlerde şimdi
Ben, diyorum
Uzak ihtimallerin
Yakın kederi
Neden hep yakar içimi
Geceleri?

Kulağımda Müslüm
Hangimiz sevmedik
Herkes sevdiyse madem
Ben neden 
bir şiiri daha katlediyorum?

Balzac okumuştum eskiden
Madama de mortsauf diyorum
O da sevdiyse o çelimsizi
Aşk ne yüce duygudur diyorum.

Bak darbe de gördü bu gözler
Ülke yangın yeri
Ataol abi geliyor aklıma
Yaşamak görevdir
bu yangın yerinde yaşamak
İnsan kalarak
İnsanlık öldü de
Bizden mi saklıyorlar yoksa?


Her şeye inat
Şeysiz olmak da vardı ya
Şimdi konumuz bu değil
Evet Her şeye inat
Umut diyorum,
aşk diyorum.
Turgut abi iyi ki doğdun
Sana da saygıyla
Göğe bakalım diyorum.

4 Ağustos 2016 Perşembe

sarhoş muhabbeti

sarhoş gibiyim;
cesaretimi tanrılar kıskanır,
tutsaklıklarım özgür
korkularım firari.

sarhoş gibiyim;
muhabbetimi israfil kıskanır,
türküler esas duruşta
şiirler mahçup.

sarhoş gibiyim;
gül'üşümü bahar kıskanır,
acılar yasta
pişmanlık sağır.

sarhoş gibiyim;
aşkımı mecnun kıskanır,
efsaneler yerle bir
tarih şaşkın.

sarhoşum;
ayyaşlar ayık,
şarap üzüme küskün
rakı anasona
evet sarhoşum;
ölüm şimdi uslu çocuk
yaşıyorum cesaretle
gülüyorum muhabbetle
Bendis'ine aşık
imkansız bir düşle...